Okul Fobisi
İnsan, kendini güvende hissetmeyi isteyen ve konforu arayan bir canlıdır. Örneğin içinde yaşadığımız evin konforu, kışın dışarıdaki soğuktan bizi korur. İlk insanları düşünelim bir yağmur yağdığında mağaraya (konfor alanına) sığınma ihtiyacı duymuşlardır. Bu durum ilkel insanlardan bu yana vardır. Tıpkı mağaraya sığınan o ilk insan gibi çocukların da annesinin eteklerine sarılması, sığınması çok normaldir. Orası bir çocuk için dünyada en güvenli hissettiren yerlerden biridir.
İnsan diğer canlılara göre en uzun süre bağımlı yaşayan ve korunmaya muhtaç varlıklardan biridir. Bir kuzu doğduğu andan itibaren yürüyebilirken bir insanın yürümesi yaklaşık bir yılı bulur. Bu geçirdiği süreçte bebek annesine (bakım verene) neredeyse yapışmış şekildedir. Beslenmesi, uyuması tümüyle annesi tarafından karşılanır. Hastalandığı anlarda her zaman annesinin ilgi ve sevgisine muhtaçtır. Doğumdan önce annenin karnındaki göbek bağı ile başlayan bağlanma bu bakımla pekişir ve bakım veren-çocuk arasında yoğun bir oksitosin (bağlanmayı sağlayan bir hormon) salgılanır. Hal böyleyken bebek için annesinin yanı ilk ‘’güvenlik’’ duygusunun tadıldığı bir alan haline gelmektedir. Annenin kısa süreliğine yanından ayrılması bile nesne sürekliliğini kazanmamış bir bebek için korkunçtur. (Nesne sürekliliği, bebeğin bir nesneyi kendisi görmediğinde yok olduğunu zannetmesi demektir. Örneğin bebekler bir topu gözlerinin önünde sakladığınızda yok olduğunu düşünür.)
Çocukluk dönemi sevgi, hasret ve mutlulukla andığımız zamanlarda olsa çocukken bir şeyleri abartma eğilimimize de bağlı olarak annemiz bizi teyzemize kısa süreliğine bile bıraksa bu bizde terk edilmişlik hissi uyandırabilir. Ayrı kaldığımız süre uzadıkça kaygımızın da dozu artmaktadır. Bu tür terk edilme korkuları yaşamak yetişkinlik de yaşanacak kaygı bozukluklarının habercisi/temeli olabilmektedir.
Okula gitmek de çocuklar için evden ilk defa uzaklaşmak anlamına gelmektedir. Çocuk okulda ilk kez dış dünyaya merhaba der ve sağlıklı bir süreç geçirirse annesinden sonraki güvenli durağı haline gelir. İlkokul öğretmenlerimizi düşünürsek birçoğunun ismi, görüntüsü ve bize olan yaklaşımı ilk günkü gibi zihnimizdedir. Bu anıların ve hatırlamaların olumlu, sevgi ve güvene dayalı bir ilişkiye ait olması çocuğun okula olan yaklaşımını epey etkilemektedir.
Okul Fobisi Nedir ?
Okul fobisi ya da bir diğer adıyla okulu reddetme çocuğun yoğun kaygı ve korku ile birlikte okula gitmeyi reddetmesidir. Bu çocuklarda görülen belirtiler kaygılı, endişeli, çabuk etkilenen, duygusal yoğunluk (okula gitme vakti geldiğinde ağlama, küsme, öfke nöbetleri) karşıdakinin duygularını fazla önemseme, karın ağrısı, terleme, kusmadır. Ailesi çocuğun evde kalmasına izin verdiği anda tüm belirtiler ortadan kaybolabilir, bunun nedeni ise stres yaratan durumun ortadan kalkmasıdır.
Yine bu çocuklarda en çok görülen bağlanma tipi kaygılı bağlanma tipidir. Bu bağlanma tipi ise bağlanma nesnesinden (genelde anneden) ayrılmaya karşı yoğun bir direnç ile karşılık bulmaktadır. Genellikle bu durum okul döneminde fark edilir ya da okul öncesinde fark edilse bile görmezden gelinir.
Okul fobisinin alenen görünen nedenin ne olduğu fark etmeksizin temelde anneden ayrılma korkusu yatmaktadır. Bu da nevrotik bir aile modelini işaret etmektedir. Ailedeki bireyler birbirine bağımlıdırlar ve her an bir aile üyesine bir şey olacağı kaygısını taşırlar. Bu kaygıya annenin ilgisinin küçük kardeşe yönelme ihtimali eşlik eder. Çocuk adeta annesinin elinden kayıp gideceğini ve o küçük kardeşin kendisinin yerini alacağı korkusunu taşır. Bazen de anne baba arasındaki bir tartışma bu kaygıyı ortaya çıkarır, özellikle de boşanma gibi konuların gündem olduğu ailelerde çocukların okul kaygısı yaşaması sık rastlanan bir durumdur. Çocuk okula giderse kontrolün elinden gideceğini düşünerek evde kalma konusunda ısrar edebilir.
Okul Fobisinin Nedenleri
-Bakım verenin kendi kaygı ve ihtiyaçlarını sürekli olarak çocuğa yansıtmasıdır. (Örneğin bir anne sürekli olarak ‘’ O benden asla ayrılamaz, hemen ağlar beni ister’’ diyorsa burada kendi ‘’özlenme’’ ihtiyacını çocuk üzerinden ifade ediyor olabilir. )
-Çocuğun okula hazırlanmaması, okul öncesi dönemde okula yönelik bir hazırlığın yapılmamış olması.
-Çocuğu sürekli ikaz eden ve her an başını derde sokacakmış hissi yaratan ebeveyn. (Sakın derste konuşma öğretmen çok kızar/döver vb.)
-Çocuğun yaşamındaki önemli bir değişiklik (anne/ babanın boşanması, yeniden evlenmesi, taşınma, afet olayları, kayıp(yas) zamanları)
-Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi (Kardeşin kendisine verilen sevgiye sahip olacağı korkusu)
-Okul ortamının tehdit edici olması (Azarlayıcı öğretmen ve okul personeli)
-Çocuğun ders anlatma, söz alma gibi ders içi aktivitelerde zorlanması, yapmadığında azarlanması.
-Aşırı koruyucu anne. Annenin çocuğu sarıp sarmalaması, çocuğun gelişimsel olarak yerine getirebileceği şeyleri de onun yerine yapması, dış dünyanın tehlikeli olduğu mesajını vermesi çocukta okula uyumu güçleştirir.
Ebeveynlere Öneriler
-Okul Psikolojik Danışmanı ve bir terapist ile iletişimde olunmalıdır.
-Bu durumu okuldan kaçmadan farklı olduğunu ayırt edin ve çocuğu suçlamayın. Okuldan kaçan çocuklar ailelerine haber vermezler ve dışarıda vakit geçirirler, okul fobisi ise çocuğun evinden (konfor alanından) ayrılmak istememesidir.
-Bu durumun geçici olduğunu unutmayın. Çocuğunuza da bu şekilde yansıtın. Bazen çocukların okuldan korkabileceğini ama bu durumun geçici olduğunu vurgulayın.
-Çocuğunuzun okula gitmesi konusunda kararlı olmalısınız. Herhangi bir esnekliği çocuk hissedecektir ve durumu olumsuz etkileyecektir.
-Çocuğunuzun okula başlamasının sizden nasıl duygular uyandırdığını fark edin ve gerekirse bir uzmandan destek alın.
-Çocuğunuzu dinleyin. Gerçekten ilgi ve içtenlikle onu anlamaya çalışın. Çocuğunuz size kendini açmayabilir. Ancak unutmayın korku ve kaygı duyduğu bir şeyler var ve bunlarla baş edemediği için okuldan kaçınıyor.
-Çocuğunuzun davranışları konusunda hassas olun ve ani değişimleri görmezden gelmeyin. Örneğin aniden bir akranından bahsetmeyi bırakması gibi.
-Ev ortamını düzenleyin. Sorun evden kaynaklanıyorsa çocuğa güvenli bir ev alanı sağlamak etkili olacaktır.
-Sınıf öğretmeni ile iş birliği içinde olmak da son derece etkili. Çocuğunuz hakkındaki endişelerinizi onunla paylaşın ve gözlemlerini dinleyin.
-Çocuk anneye bağımlı ise okula babasının götürmesini ya da bir servis ile gitmesini sağlayın. Anneden ayrılma okul bahçesinde olursa bu duygu ve okul eşleşebilir ve çocuk okula karşı daha da olumsuz tepkiler verebilir.
-Çocuğa boş zaman aktiviteleri ve hobiler kazandırın. Boş vakitlerini bu hobilerle geçirmesi ebeveyne bağımlılığı azaltabilir.
-Öğretmen çocuğun okulda ‘’bebek’’ gibi söylemlerle alay edilmesini engellemelidir.
-Öğretmen okulu sevilebilir bir yere getirmelidir. (Ödüller verilmesi, şefkat dolu öğretmen vb.)
-Oryantasyon çalışmaları oldukça etkilidir.
-Çocuk okula başlamadan önce zaman zaman okula başlayacağı hatırlatılmalı çocuk aniden kendini okulda bulmamalıdır.
COVİD-19 Sonrası Okul Fobisi
-Bazı çocuklar için okul ortamına dönüş ile heyecanlı ve mutlu iken bazıları içinse kaygı ve korku dolu olabilir.
-Özellikle de evin rahat ve konforlu alanına alışan çocuklar disiplin konusunda zorlanmalar yaşayabilir.
-Yaşanan salgının etkisiyle çocuklarda sürekli COVİD-19 ve hastalık konuşma eğilimi olabilir. Bunun yanında çocuklarda koronavirüse yakalanma korkusu ile okula gitmek istememe ya da aşırı telafi edici davranışlar görülebilir.
Covid-19 Sonrası Okula Uyum Sorunu Yaşayan Çocuklarda Görülen Bazı Belirtiler
Çocuğunuz Okula Uyum Sağladığında Neler Değişecek?
Şubelerimizden randevu almak için Tıklayınız.
Yorumlar