Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivitenin Okuma Yazmaya Etkisi
Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivitenin Okuma Yazmaya Etkisi
Okuma yazma öğrenme kişinin beyninde çok yönlü olarak yönetim işlevinde bulunmayı gerektirir. Bilgiyi görme, algılama, kısa süreli belleğe alma, uzun süreli belleğe depolama, gerektiğinde bilgiyi geri getirme, yeni durumlara aktarma … derken birçok işlevin koordineli olarak yerine getirilmesi gerekir ki okuma yazma becerisi kazanılabilsin. Okullarımızda en iyi ihtimalle birinci sınıfın sonuna doğru yada dördüncü sınıfa gelmiş ancak okuma yazmayı öğrenememiş öğrenciler olabilmekte. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi; ebeveyn ve öğretmenle görüşme, öğrenciye gerekli test ve ölçekleri uygulama, başka bir problemi olup olmadığını belirlemeye yönelik yaptığım çalışmalar ve incelemeler sonucunda genellikle karşıma şu şekilde tablo çıkıyor: – Öğrencinin görsel-isitsel öğrenme yetersizliği – Öğrencinin okul veya ev ödevlerini yerine getirmekte isteksiz olması – Dikkat ve aşırı hareketlilik sorunlarının bu becerilerin kazanılmasına müdahale etmesi – Ebeveynin gerekli sabır ve ilgiyi göstermemesi… Düşük başarılı çocukların sorunları; davranış zorluklarından, zeka katsayılarından veya daha önceki okuma sorunlarından değil, dikkatlerini sürdürmekteki önemli bozukluktan kaynaklanır. Birinci sınıf ilk okuma becerilerinin kazanılması için kritik bir zamandır. Bazı ebeveynlerin çocuklarına DEHB tanısı konmuş olmasına ve çocuğun bu sendromun olumsuz etkileri ile uğraşmasına rağmen ” Daha küçük, nasıl olsa öğrenir ” gibi yanlış düşüncelere kapılıp, yolun başındayken gerekli önlemleri almaması, çabayı göstermemesi sonucu durum daha zor bir hâl almaktadır. Çocuktan beklentiler artmakta, bilişsel beceriler açısından akranları ile arasındaki fark açılmakta, çocuk psikolojik ve kişisel olarak örselenmektedir. Öğrencime DEHB tanısı konulduktan sonra ebeveyn aklında birçok soru işareti ile görüşmeye geldiğinde onların takıldıkları ayrıntılardan ziyade büyük resmi görmelerini ve verimli bir şekilde harekete geçmelerine yardımcı oluyorum. ” Bizim çocuk zeki ama tembel, istese yapar” düşünceleri yerine ” Çocuğun sorunu neden kaynaklanıyor ?” , “Biz ebeveyn olarak neler yapabiliriz?” düşünceleri olması gerekiyor ki ilerleme kaydedelim. Çocuğun okuma yazma öğrenmede ki sorunları demişken kısaca bundan da bahsedeyim. Okumayı öğrenmenin bir çocuk için sorun oluşturabileceği birkaç durum söz konusudur. Bunlardan biri, çocuğun çocuğun sayfa üzerindeki kelimeleri insanın konuşma sırasında duyduğu kelimeler olarak algılamakta sürekli bir zorluk çekmesidir. Bunun için tanıdık gelmeyen kelimeleri bileşenlerine ayırma becerisi gerekir. Sözcükler tanınmadan, anlaşılmadan, belleğe alınmadan veya geri çağrılmadan önce, beyindeki sinir mekanizması tarafından parçalanıp dönemler haline getirilmesi gerekir. Çocuğun kâğıt üzerinde gördüğü harflerin aynı kelime söylendiği zaman, duyduğu sesleri simgelediğini veya onlara karşılık geldiğini öğrenmesi gerekir. DEHB sendromu bulunan çocukların birçoğuna okuma yazma öğretilebilir, fakat genellikle bunun için alternatif yaklaşımlar ve diğer çocuklara kıyasla daha fazla eğitim ve pratik yapılması gerekir. DEHB’ li çocukta DİSLEKSİ ” okuma güçlüğü ” görülme olasılığı yüksektir. DEHB sendromuna ilişkin dikkat problemleri, okuma becerisi kazanmasını ciddi biçimde etkiler. Ebeveyn DEHB’in olumsuz etkilerini düzeltmeye yönelik girişimlerde bulunmadığı ve çaba göstermediği sürece; dikkat ve çabayı sürdürme, işlem belleğini kullanma ve özellikle DEHB tarafından bozulmuş diğer yönetim işlevlerini harekete geçirme yeteneklerinde kronik bozukluklar bulunan çocuk, okuduğunu anlama işleminin daha gelişmiş yönleri söz konusu olduğu zaman zorluk yaşamaya devam edeceklerdir. Pekçok DEHB’li çocuk için yazılı ifade becerileri, yani başkaları tarafından okunup anlaşılabilecek şekilde yazma işlemi de sorunlu bir alandır. Yazılı ifade, konuşmaktan, okumaktan veya matematik problemi çözmekten daha zor olan bir görevdir. DEHB sendromlu çocukların birçoğu, ilkokul sınıflarında öğretmenleri tarafından verilen görevleri tamamlayamayan, en önemli kısmı gözden kaçıran veya çok baştan savma şekilde yapan öğrenci olarak tanınırlar. DEHB’li çocuk, tekrarlayan erken başarısızlıklar yaşaması sonucu, yetersizlik duygusuna kapılır. Derslere girmeye, ödevlerini hazırlamaya, sınavlar için çaba göstermeye karşı isteksizlik ve boş verme görülür. Bu nedenle ben, öğrenciyle DİKKAT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARIMA başlamadan önce MOTİVASYON sağlamaya yönelik çalışmalarımı yaparım. Öğrenci önce isteyecek, çaba göstermeye başlayacak ve az da olsa başarabilmenin mutluluğunu hissedecek ki ondan sonra akademik ve davranışsal eğitim verimli olsun. Bu konuda başarı elde etmem ve olumlu geri bildirimler almak bu konuya önem vermenin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir.
Yorumlar
Bu içeriğe daha önce yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun!
Yorumlar