Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?
DEHB tanısı konulan, sosyal ve akademik anlamda sıkıntılar yaşayan çocuğun bu sendromun olumsuz etkilerinden kurtulabilmesi için ilaç tedavisi ve davranış eğitimine ihtiyacı vardır. Ancak ebeveyn çocuğun özellikle ilaç tedavisi konusunda önyargılı bir tutum takınabilmektedir. Burada ebeveynin ilaç tedavisi konusunda kâr-zarar hesabı yapmasını sağlamak gerekir. Ben ebeveynlere DEHB tedavisi olmazsa çocuğun ve kendilerinin ilerde yaşayacakları olumsuzluklar ve eğer tedavi olursa hangi durumlarda bunun faydasını görecekleri konusunda yol gösterip tercihi onlara bırakıyorum. Ebeveyn kısa bir süre sonra kâr-zarar hesabını yapmış ve işbirliğine açık bir şekilde geri dönüyor. DEHB tanısı almış çocuk için gerekli müdahalelerde bulunulmuşsa ne gibi olumsuzluklar yaşanabileceğinden bahsetmenin yerinde olacağını düşünüyorum. Bu çocuklar bulundukları ortamlarda dikkat eksikliğinin getirdiği başarısızlık ve hiperaktivitenin verdiği hareketlilik neticesinde ” yaramaz, şımarık, tembel, beceriksiz…” gibi ifadelere sık sık maruz kalmakta, bu durumda da KENDİNE GÜVEN zedelenmekte, ilerleyen zamanda farklı sorunlara yol açmaktadır. DEHB olan çocukta temel sıkıntı genellikle normal zihinsel kapasiteye sahip olmasına rağmen beklentileri karşılayamamasıdır. Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivitenin olumsuz etkileri nedeniyle kendisinde varolan YETENEĞİNİ ORTAYA ÇIKARAMAMA sorunu yaşar ve “beceriksiz” şeklinde ifadelerle hayata devam eder. Bu noktada çocuğun yeteneklerini, güçlü yönlerini belirlemeye yönelik yaptığım çalışmalar neticesinde ebeveynin çocuğu hakkında bilmediği yönlerini fark etmesi DEHB çalışmalarımın verimi ve ilerlemesi açısından her zaman olumlu sonuçlar vermiştir. DEHB sendromunun olumsuz etkileri altında ezilmiş olarak bana gelen çocuk, yaptığım DİKKAT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI ve DAVRANIŞ EĞİTİMİ sonucunda kısa sürede davranışlarında düzelme ve ders başarısındaki artış nedeniyle geleceğe daha umutla bakan, HEDEFLER BELİRLEME konusunda daha istekli bir çocuk haline gelebilmektedir. Ebeveynin önyargısı nedeniyle uygun müdahalelerde bulunulmayan çocuk ise, geleceğini düşünmek yerine bugünün olumsuzlukları altında ezilmeye devam etmektedir. Hiperaktivitenin olumsuz etkileri nedeniyle okulda aşırı hareketli, kendisinin ve ailesinin başını genelde sıkıntıya sokan öğrencinin, öğretmeniyle de iletişimi bozuk olmakta yada dikkat eksikliği olan öğrencinin düşük ders başarısı öğretmeniyle sağlıklı iletişim kurmasını engelleyebilmektedir. Bu öğrencilerin olumsuz davranışlarında düzelme ve ders başarısında artış öğretmenlerin de dikkatini çekecek ve daha sağlıklı iletişim kurulmaya başlanacaktır. Tabi iletişim de bozulma sadece okulda değil, aile içinde de kendini göstermektedir. Çünkü ebeveyn çocuklarında ki DEHB etkilerine karşı ellerinden gelen çabayı göstermekte ve sonunda çaresiz kalmanın verdiği gerginlikle çocuklarına olumsuz tutumlarda bulunmaktan kendilerini alıkoyamamaktadır. İlişkiler daha çok bozulmakta, çocukta farklı ikincil sıkıntılar çıkabilmektedir. Ebeveynin bu durumları göz önünde bulundurarak hareket etmesi önemlidir. DEHB olan çocuğun arkadaşlık ilişkilerinde olumsuzluk ve dışlanma görülmektedir. Hele çocukta dürtüsel belirtiler ön plandaysa arkadaş grubu içinde uyumsuz davranması ve dışlanması kaçınılmaz olmaktadır. Ya çocuklar kendileri aralarına almak istememekte yada diğer ebeveynlerin uyarısı sonucu uzak kalmayı tercih etmektedirler. Akranları tarafından dışlanan çocukta farklı davranış bozuklukları da meydana gelmektedir. Ebeveynin çocuğunun iyiliği için yapması gereken onun etkin bir tedavi programına girmesine yardımcı olmaktır. Çocuğun durumuna uygun müdahalelere karşı ebeveynin tedirgin olması ve tedavinin olumlu sonuçlarından çok olumsuz sonuçlarına odaklanması çocukları üzerinde olumsuz bir gidişat oluşturabilir.
Yorumlar
Bu içeriğe daha önce yorum yazılmamış. İlk yorum yazan siz olun!
Yorumlar