Dikkat Eksikliği Merkezi, Dikkat Eksikliği Bozukluğu olan bireylere tanı koyan/teşhis koyan ve tedavi planlayan bir merkezdir. Dikkat eksikliği bireyleri bilişsel ve sosyal olarak etkilemekte ve birçok hastalığa neden olmaktadır. Toplumda insidans ortalamanın üzerindedir. Çocuklukta başlayan bu rahatsızlık yetişkinlikte de görülebilir. Bozukluk ileri boyutlara ilerlemeden dikkat eksikliği merkezlerinde önemli düzelmeler sağlanmaktadır. Dikkat eksikliği tüm dünyada ve ülkemizde çocuk psikiyatrisinde tedavi edilmektedir. Uluslararası ve ulusal dikkat eksikliği çalışmaları, bu bozukluğun genetik kökenli olduğunu ve sinir sistemini etkilediğini bildirmektedir. Dikkat eksikliği bozukluğunun tedavisinde ilaç tedavisi kullanılmaktadır. Bu hastalığın tıbbi yönü klinikte tedavi edilerek hafifletilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca davranış terapisi, dikkat artırıcı aktiviteler ve oyunlar dikkat eksikliği merkezlerinde önemli gelişmeler göstermektedir. Dikkat eksikliği tıbbi tanısı konur. Bu tanı, bu alanda uzman olan bir doktor tarafından konur. Tedavi sürecinde bir psikolog desteğinin alınması da önemlidir. Dikkat eksikliği bozukluğunun teşhisi için pek çok test vardır, ancak tam teşhis için kapsamlı bir değerlendirmeye ihtiyaç vardır.
Dikkat eksikliği olan kişiler konsantre olmakta zorlanırlar. Konsantre olamama veya sürdürmede güçlük. Genelde birbirlerini dinlemezler. Bu, kayıtsız olduklarından değil, rahatsızlığın etkisinden kaynaklanmaktadır. Benzer şekilde, biri ona emir verdiğinde, onu takip etmekte zorlanır. Dikkat eksikliği bozukluğu olan kişiler, düzenleme becerilerinde de sorun yaşarlar. Konsantre iş yapmakta zorlanırlar, çabuk sıkılır ve yorulurlar. Dikkat eksikliği bozukluğu olan kişilerde unutkanlık sorunu da vardır. Bir şeyleri kaybedebilir veya nereye koyduğunuzu unutabilirsiniz. Günlük işlerinizi unutabilirsiniz. Dikkat Eksikliği Merkezi, bu dikkat eksikliği belirtilerini azaltmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.
DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) Nedir?
DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), gelişim döneminde başlayan ve kişisel, sosyal, okul veya iş işlevlerinde bozulmaya neden olan bir eksiklikle karakterize edilen bir grup durum olan Nörogelişimsel Bozukluklar kategorisine girer. Nörogelişimsel bozukluklar sıklıkla eş zamanlı olarak ortaya çıkar.
DEHB, engelleyici düzeyde dikkatsizlik, dağınıklık ve/veya hiperaktivite-dürtüsellik ile karakterizedir. Çocukluk çağında DEHB genellikle Karşı Gelme-Provokatif Bozukluk ve Davranış Bozukluğu gibi bozukluklarla örtüşür. Ayrıca genellikle yetişkinlik döneminde de devam ederek sosyal, okul ve iş alanlarında işlevsellikte bozulmaya neden olur.
DEHB'nin çocukların yaklaşık %5'inde ve yetişkinlerin %2,5'inde mevcut olduğu tahmin edilmektedir.
DEHB Tanısı
DEHB'nin temel özelliği, gelişim ve işlevselliğe müdahale eden dikkatsizlik ve/veya hiperaktivite-dürtüsellik ile karakterize bir tablonun sürekli varlığıdır.
Dikkatsizlik, davranışsal düzeyde, görevden sapma, sebat eksikliği, dikkati sürdürmede zorluk, meydan okuma veya anlayış eksikliği tutumlarına atfedilemeyen dağınıklık ile kanıtlanır.
Hiperaktivite aşırı motor aktivite, kıpırdanma, çocuğun 'baskı altında' olduğu hissi, davul çalma, konuşkanlık gibi davranışları içerir; bu tür davranışlar uygunsuz zamanlarda ve uygunsuz durumlarda ortaya çıkar. Yetişkinlerde hiperaktivite kendini aşırı huzursuzluk veya kişinin kendi aktivitesinin başkaları üzerindeki yıpratıcı etkisi olarak ifade edebilir.
Dürtüsellik, anlık olarak ortaya çıkan ve genellikle birey için büyük risk taşıyan aşırı aceleci eylemlerle kendini gösterir. Dürtüsellik, anında ödüllendirme arzusunu ifade edebileceği gibi, başkalarının sözünü aşırı derecede kesmek veya uzun vadeli olası sonuçları düşünmeden önemli kararlar almak gibi müdahaleci davranışlarda da kendini gösterebilir.
DEHB dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu üç alt tipi ayırt edilir:
DEHB'nin Başlangıcı ve Seyri
DEHB çocuklukta başlar; başlangıç yaşına dair bir belirleme yoktur. Sıklıkla dikkatsizliğin de en çok engelleyici olduğu ilkokul yıllarında tespit edilir. Semptomatolojik tablo erken ergenlik döneminde daha istikrarlıdır, ancak bazı durumlarda antisosyal davranışların ortaya çıkmasıyla daha da kötüleşebilir.
Okul öncesi çağda hiperaktivite öne çıkarken, ilkokul çağında dikkatsizlik daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Ergenlik evresinde, hiperaktivite belirtileri daha az görülür ve çoğunlukla sadece ajitasyon, daha içsel bir sinirlilik hissi, huzursuzluk veya sabırsızlık ile karakterize edilir. Yetişkinlikte, Hiperaktivite azalmış olsa da Dürtüsellik, Dikkatsizlik ve Huzursuzluk ile birlikte sorunlu seviyelerde kalabilir.
DEHB Nedenleri
Araştırmalar, DEHB'nin gelişiminde genetik faktörlerin oynadığı önemli rolü vurgulamıştır (Zametkin, 1989). Genetik aktarım motor aktivite seviyelerini etkiler, bu nedenle bozukluğun kalıtsal bir temeli olduğu varsayılmaktadır. Daha şiddetli semptomların varlığında genetik faktörlerin bozukluğun gelişimi üzerindeki ağırlığının daha fazla olduğu gösterilmiştir (Biederman ve ark., 1995).
DEHB varlığında, engelleyici davranış, duygusal düzenleme, dikkat seviyelerinin korunması ve motor tepkilerin planlanması ve yürütülmesi süreçlerinde eksikliğe neden olan farklı nörobiyolojik özellikler bulunmuştur. (Barkley, 1997).
Doğum öncesi veya perinatal dönemde ortaya çıkan ve beyin hasarını veya hamilelik, doğum veya erken çocukluk döneminde ortaya çıkabilecek belirli zorlukları içerebilecek biyolojik nitelikteki değişkenler de DEHB'nin etiyolojisinde dikkate alınmalıdır.
DEHB'nin Psikopatolojik Yapıları
Bozuklukta tanımlanabilen nörolojik eksiklik, DEHB'yi karakterize eden davranışsal yönlerin üzerine aşılandığı temel haline gelmiş gibi görünmektedir. Çocuğun ilişkiler dünyasını ve benlik algısını etkileyen zincirleme reaksiyonların ve etkilerin kahramanları tam da bu davranışlardır.
DEHB'li çocukların annelerinin çocuğa karşı kontrolcü davranışlar geliştirmesi ve bu davranışların çoğunlukla etkisiz kalan aşırı ve tutarsız azarlamalara odaklanması son derece sık rastlanan bir durumdur. Çocuğun davranışlarının yönetimine yönelik sıkı kontrol ve kaçınma ile işaretlenen ebeveyn davranışları arasındaki değişim, çocuğun öz saygısını koruyan veya daha da azaltan bir faktör olarak etkileyen bir tutma devresini belirler. Genellikle çocuğun diğer yaşam bağlamlarında da mevcut olan bu davranışlar, örneğin akranlarından izole edilmenin sık rastlanan bir sonuç olduğu okul gibi, semptomatik davranışı sürdüren ve pekiştiren kendine yönelik olumsuz bir görüşü pekiştirir.
DEHB Tedavisi
DEHB tedavisi farmakolojik, psiko-eğitimsel ve psikoterapötik müdahaleleri birleştiren multimodal bir müdahaleyi içerir.
Psikostimülanlar, DEHB'li ergenler, çocuklar ve yetişkinler için en etkili ilaçlar olarak kabul edilir. Kullanılan ilaçlar arasında metilfenidat (Ritalin), amfetaminler (Adderal), dekstroamfetaminler (Dextrostat, Dexedrine) ve atomoksetin (Strattera) bulunmaktadır. Başlıca olumlu etkiler dikkat seviyelerinin korunması, dürtüsellik ve hiperaktivite üzerinedir.
Zaman içinde kalıcı iyileşmeler olabilmesi için farmakolojik tedavinin, çocuğun, ebeveynlerin ve öğretmenlerin sorunu tam olarak anlamalarına ve mevcut sorunlu davranışın yönetimine yardımcı olacak bilişsel ve davranışsal stratejilerden oluşan birleşik bir kursla desteklenmesi esastır.
Ailede DEHB Ebeveynlerle Müdahale
Ebeveynlere yönelik müdahale programları (DEHB Ebeveyn Eğitimi), DEHB bozukluğuna ilişkin farkındalığı ve bilgiyi artırmayı, ebeveynlerin başa çıkma becerilerini geliştirmeyi ve çocukla ilişkideki işlevsiz davranışları değiştirmeyi amaçlamaktadır. Müdahalenin ana odağı, çocuğun kendi kendini yönetme becerisini kazanmasına yardımcı olan ve destekleyen eğitim stratejilerinde daha fazla tutarlılık ve istikrar kazanmalarına yardımcı olmak için ebeveynlerin daha fazla refleksif yetenek geliştirmelerine odaklanmaktadır (Vio, Marzocchi, Offredi, 2000).
Aile içinde daha iyi bir duygusal iklimin ve çocukla daha etkili bir iletişimin teşvik edilmesi, ayrıca sınırların ve uyulması gereken kuralların daha iyi tanımlanması temel bir rol oynamaktadır.
Okulda DEHB Öğretmenlerle Müdahale
Öğretmenlere yönelik müdahale (DEHB Öğretmen Eğitimi), ilk aşamada DEHB bozukluğu hakkında tam bilgi sahibi olmak için gerekli bilgileri sağlamayı amaçlamaktadır. Bu, çocuğun olumlu yönlerinin farkına varmaya başlamak için önemli bir ön koşuldur.
Bu perspektifte, öğretmenlere okul ortamını hiperaktif çocuğun ihtiyaçlarını ve özelliklerini dikkate alacak şekilde yapılandırma konusunda bilgi sağlamak, dikkat becerilerini ve öğrenmesini geliştirmek için merkezi bir öneme sahiptir. Öğretmenlere, işlevsiz davranışları yönetmek ve değiştirmek ve akranlarıyla ilişkilerini geliştirmek için faydalı stratejiler de sağlanmalıdır.
DEHB'li Çocuğa Müdahale
DEHB'li çocukla bilişsel-davranışçı terapi, bozukluğa karışan ve eksik olan tüm alanları sinerjik bir şekilde ele alır. Çocuğa, yaşamın çeşitli alanlarındaki davranışlarını planlamada ve problem çözmede (Problem Çözme) kendisine sistematik olarak rehberlik eden stratejiler öğretilir. Kişinin kendi eylemlerini izleme becerisinin kazanılmasına, dürtüsellik ve dikkatsizliğe karşı öz düzenleme kapasitesinin geliştirilmesine büyük önem verilmektedir.
Çocuk ayrıca kendi kendini düzeltmek için hatalarından önemli bilgiler çıkarmayı ve aynı zamanda olumlu sonuçlar elde ettiği için kendini ödüllendirebilmeyi öğrenir.
Anahtar Kelimeler: Nevşehir Dikkat Merkezi I Nevşehir Dikkat Eksikliği I Dikkat Eksikliği İlaçsız Tedavi I Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu I Nevşehir Neurosound Programı I Nevşehir Attentioner Programı I Dikkat Geliştirme Merkezi