Bağlanma kuramının ilk araştırmacılarından psikiyatrist John Bowlby ve Mary Ainsworth’e göre, bebekler “bağ kurma ihtiyacı” ile doğarlar. Güvenli bağlanma ise bebeği kimin beslediğinden, kimin daha çok vakit geçirdiğinden çok, ebeveyn-bebek arasında duygusal bağın hangi yetişkin ile kurulduğudur. Bağlanma, bir sonuca değil sürece işaret eder ve sadece anne-bebek arasındaki bir ilişki de değildir. Çoklu bağlanma ve baba ile eşzamanlı bağlanma, bilimsel araştırmaların da gösterdiği üzere, pekala mümkün olabilir ve sağlıklıdır.
Bağlanma kuramı, anne ve bebek arasında doğumdan itibaren oluşmaya başlayan ve hayatın ileriki yıllarında da sosyal ve duygusal ilişkilere etki edecek olan yakın, duygusal bağları açıklamaktadır. Bowlby’e (1982) göre anne ve bebek arasında oluşan bu yakın, duygusal bağ “içsel çalışan modeller” üzerinden oluşmaktadır. İçsel çalışan modeller, küçük çocukların ebeveyniyle olan ilişkilerine dayanarak yapılandırdıkları zihinsel şemalar olarak tanımlanmaktadır. Annenin davranış rutinleri üzerinden bebeğin kafasında belirli şablonlar ve bu şablonlara paralel olarak kendine ve başkalarına ait benlik modelleri oluşmaktadır.
Annenin duyarlı ve sıcak davranışı, bebeği ile aralarında güvenli bir bağlanma oluşmasına ve böylece bebeğin kendine ve çevresine ait olumlu bir benlik modeli geliştirmesine yol açar. Ebeveyn ve çocuk arasındaki bağ benzersiz ve güçlü bir bağdır ve bu bağın oluşma ve sürdürülme şekli aile dinamikleri ve ebeveynlik tarzı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu faktörleri etkileyebilecek kilit etkenlerden biri, bireylerin başkalarıyla duygusal bağ kurma ve sürdürme biçimini ifade eden bağlanma stilidir.
Bağlanma Türleri Nelerdir?
Bebek ile anne arasındaki ilişkiye bağlı olarak oluşabilecek bazı bağlanma türleri vardır. Bunlar güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma, kaygılı bağlanma ve kaygılı/ kaçıngan bağlanmadır.
Güvenli Bağlanma: Bu bağlanma türünde çocuk anne yanında değilken huzursuzlanır ama annenin geri geleceğini bilir. Anne ile arasındaki ilişkide güven temel duygudur ve bu güveni annesi ile arasında hisseder. Bu bağlanma türüne sahip bireyler bebeklik döneminde ihtiyaçları dikkatli bir şekilde giderilmiş, anne tarafından fiziksel ve duygusal olarak doğru şekilde beslenmiş ve annesi ile arasında sağlıklı bir güven duygusu oluşmuş kişilerdir. Bu bağlanmaya sahip çocuk annesini kendisinden bağımsız fakat gerektiğinde ulaşabileceği güvenli bir üs olarak görür. Yetişkin ilişkilerinde ise güven temelli, uzun soluklu ilişkiler kurma eğilimindedir.
Kaçıngan (Kayıtsız) Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde anne ile çocuk arasında bir mesafeden söz edilebilir, çocuk anneye duyduğu ihtiyacın karşılığını alamaz ve anneye karşı güven duygusu gelişmemiş olur. Çocuk annenin yokluğunu önemsemez ve annesi yanına geldiğinde tepkisiz kalır. Bu bağlanma örüntüsüne sahip bireylerin yetişkinlik ilişkilerinde yakın ve duygusal ilişki geliştirmeleri zordur, daha çok kendilerine odaklıdırlar ve insanların kendilerine karşı ilgisine güvenemezler. Çoğunlukla insanlara sağlıklı bir şekilde bağlanamazlar ve insanların kendilerine bağlanmalarına tahammül edemezler.
Kaygılı (Saplantılı) Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde çocuk anneden ayrı kalma konusunda korku yaşar ve annenin dönmesi durumunda bile kaygılı bir tutum sergiler. Birey kendine güvenmekle alakalı problem yaşarken, başka kişilerin kendisinden daha üstün olduğu düşüncesi ile başkalarına güvenebilir. Bu bağlanma örüntüsüne sahip bireyler yetişkinlik ilişkilerinde bir taraftan dengeli olmaya çalışırken diğer taraftan insanlara karşı duydukları endişe nedeni ile ikilemli davranışlar sergileyebilirler.
Kaygılı/ Kaçıngan Bağlanma: Bu bağlanma biçiminde çocuğun ihtiyaçları anne tarafından istikrarsız bir şekilde karşılanmıştır. Kimi durumlarda çocuğun ihtiyacına erken cevap verilirken, kimi durumlarda geç cevap verilmiş olabilir. Annenin varlığında terk edilme kaygısıyla huzursuzlanır, anne geldiğinde ise huzursuz durum bir süre devam eder. Çocuk annesinden yoksun kalacağı korkusu ile anneye aşırı bağlılık duyar. Bu bağlanma örüntüsüne sahip kişiler yetişkinlik ilişkilerinde tutarsız davranışlarda bulunabilirler, terk edilmekten korktukları için karşılarındaki kişi ile samimi bir ilişki içinde bulunamayabilirler.
Eğer bebeğin bakımından birinci derecede sorumlu olan kişi, bebeğin tepkilerine ve isteklerine karşı duyarlı ise; onun ifade etmek istediklerini anlamaya çalışıyor; bebeğini dinlemeyi biliyorsa; ona sözel, duygusal ve fiziksel olarak yeterli ve uygun uyaranlar veriyorsa; bebek ve bakımveren arasında sağlıklı bir bağlanma gelişir. Sağlıklı bağlanma geliştirebilen bebeklerde temel güven duygusu oluşur.
Eğitim katılım sertifikası almak için formu doldurun. Form doldurmak için Tıklayınız.
Güncel Ücretsiz/Ücretli Anne-Baba Eğitimlerini / Ebeveyn Eğitimlerimizi takip etmek için gruplarımızdan herhangi birine giriş yapabilrsiniz.
Yorumlar