Yazar: Cansu Arsav Tatlı - Görkem Güler Yaş grubu: 5+
Bir gece Umut’un yaşadığı ülkenin bazı şehirlerinde deprem olmuştu. Umut’un annesi ve babası sabah televizyonu açtıklarında deprem haberlerini gördüler ve çok üzüldüler. Anne ve babası haberleri izlerken Umut odaya girdi. Televizyonu kapatmış olsalar da Umut seslerini duymuştu. Deprem olduğunu anlayınca ailesiyle yaşadığı şehirde de deprem olmasından çok korkmuştu.
Babası, mühendislerin evlerinin sağlamlığını test ettiklerini ve sağlam olduğunu bu yüzden korkmaması gerektiğini anlattı. Annesi ise deprem öncesinde alınabilecek önlemleri anlattı. Öncelikle hep birlikte iki deprem çantası hazırladılar. Deprem çantalarının içerisine mevsime uygun kıyafet, kuru gıda, su, ilkyardım malzemesi, uyku tulumu ve düdük koydular. Bu çantalardan bir tanesini evde kolayca ulaşabilecekleri bir yere, diğerini ise arabalarına koydular. Daha sonra devrilebilecek eşyaları duvarlara sabitlediler. Evde depreme karşı yapabilecekleri hazırlıkları yaptılar.
Depremden çok korkan Umut deprem anında ne yapacaklarını sordu. Babası olası deprem anında, Umut’un kendisini koruyabilmesi için yaşam üçgeninin öneminden bahsetti. “Sağlam eşyaların yanına başımızı koruyarak ve dizlerimiz karnımıza doğru çekerek sallantının durması beklemeliyiz,” dedi. Bu şekilde insanların kendisine daha küçük bir alan oluşturarak herhangi bir yıkım halinde yaşam üçgeni oluşabileceğini söyledi. Umut artık deprem anında neler yapması gerektiğini biliyordu.
Aradan günler geçti ama Umut’un korkusu geçmedi. Annesinden ve babasından ayrılıp okula gitmek istemiyordu. Aklına sürekli yaşadığı yerde de deprem olabileceği düşüncesi geliyor ve artık hiçbir şeyden mutlu olamıyordu.
Bu durumu fark eden annesi Umut’un yanına oturdu. “Nefesindeki mutluğu biliyor musun?” diye sordu. Umut çok şaşırdı, nefesinde nasıl bir mutluluk olabilirdi? Annesine nefesindeki mutluğu nasıl hissedebileceğini sordu. Annesi, “Şimdi elinle karnını tut, burnundan derin nefes al ve ağzından ver,” dedi. Umut annesinin söylediklerini takip etti ama hala bir şey hissedememişti. Annesi sabır ve dikkatlice onu dinlemesini isteyerek devam etti. Üç defa derin nefes almasını ve nefesinin vücudundaki yolculuğunu hissetmesini istedi. Umut, annesinin dediklerini yaparken rahatladığını hissediyordu. Annesi, “Nefes almaya devam et, gözlerini kapat ve söylediklerimi hayal et,” dedi. Umut gözlerini kapattı ve annesinin söylediklerini dinlemeye başladı.
Annesi ilk olarak sevdiği insanları sonra sevdiği hayvanları ve sevdiği eşyaları düşünmesini istedi. “Hepsinin yanında olduğunu hayal et, bir de kocaman bir balon düşün. Bu bir sihirli balon. Rengi de senin ev sevdiğin renk olsun, bu balonun içine sevdiğin her şeyi koyabilirsin,” dedi. Umut annesinin dediklerini hayal etti.
Annesi, “Bu balona ihtiyacın olduğu zamanlarda gözlerini kapatıp derin nefes alman yeterli,” dedi. Umut rahatladı ve kendisini güvende hissetmeye başladı. Okula gittiğinde ya da anne ve babası işe gittiğinde ne zaman korktuğunu hissetse hep bu balonu hayal etti. Umut artık okulda arkadaşları ve ailesi ile eğlenceli zamanlar geçirebiliyordu.
Umut şöyle düşündü: Sevgi o kadar güçlüdür ki, kendimizi her zaman güvende hissettirir.