Yazar: Uzman Psikolojik Danışman Begüm Selvi Keskinkılıç Yaş grubu: 4+
Zamanın birinde, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde ailesiyle birlikte bir yavru aslan yaşarmış. Adı Leo’ymuş. Leo’nun babası ormanın kralıymış. Ormandaki her canlıya yardım eder, onların mutlu ve güvende hissetmelerini sağlarmış. Leo babasını çok sever, büyüdüğünde aynı onun gibi olmak istermiş. Babası, “Bir gün sen de kral olacaksın,” dermiş. Leo çok heyecanlanır, sabırsızlıkla o günü beklermiş.
Leo, ormandaki hayvan okuluna gidermiş. Okulda çok arkadaşı varmış. Bütün gün hem öğrenir hem eğlenirlermiş. En yakın arkadaşları; fil Bobo, kurbağa Puko ve serçe Lila’ymış. Her gün okuldan sonra gölün kenarına gidip orada oyunlar oynarlarmış.
Yine bir gün oyun oynadıktan sonra herkes kendi evine gitmiş. Akşam yemeğinden sonra Leo, ailesine bütün gün neler yaptığını anlatmış. Sonra uyku vakti gelmiş. Leo, iyi geceler dileyip uyumuş. Gecenin ilerleyen saatlerinde bir gürültü ile uyanmış. Annesi korkmaması için yanına gelmiş.“Neler oluyor anne?”diye sormuş Leo.
Annesi, “Korkma Leo, ormanda bir fırtına çıktı ve bazı ağaçlar devrildi. Bu ses oradan geliyor,” demiş. O an Leo’nun aklına ilk arkadaşları gelmiş. Annesi; babasının bütün hayvanları güvenli bir yere toplamaya gittiğini, onların da şimdi oraya gitmeleri gerektiğini söylemiş. Arkadaşlarını da orada görebilirsin, diye de eklemiş. Aceleyle ormanın fırtınada güvenli olabilecek ağaçsız bir bölgesinde toplanmışlar. Hemen arkadaşlarını bulmuş, hepsi iyiymiş ama bazılarının evleri zarar görmüş. Leo’nun babası, geçici bir süre için başka bir ormanda kalmaları gerektiğini ve her hayvanın yuvalarının onarılacağını edileceğini söylemiş. Anne hayvanlar da yavruları ile komşu ormanda kalacakmış. Ormanın kralı olarak bütün hayvanlara görev dağılımı yapmış. İşe koyulmuşlar.
Leo ve annesi sabah yola koyulmuşlar. Komşu ormana vardıklarında onları bir aslan ailesi karşılamış. Bu ailenin de Leo’dan biraz küçük ve çok meraklı bir oğulları varmış. Adı Rori’ymiş. Rori, Leo ile her şeyini paylaşmış, onu ormandaki herkesle tanıştırmış. Leo’un bir sürü yeni arkadaşı olmuş ama aklı hep eski arkadaşlarındaymış. Onları uzun zamandır görmüyormuş. Annesi, onun bu düşünceli halini fark etmiş ve onunla konuşmaya karar vermiş: “Leocuğum neyin var, ne düşünüyorsun?”
Leo:
“Eski ormanımızı, okulumu ve arkadaşlarımı düşünüyorum. Burası da güzel, herkes çok iyi ama onları çok özlüyorum.Bundan sonra ne olacak, evimize gidemeyecek miyiz?” diye sormuş. Annesi cevaplamış:
-“Böyle hissetmen çok normal. Yaşadığımız şey bir fırtınaydı. Fırtına bir doğal afettir. Önceden aldığımız önlemler sayesinde hepimiz iyiyiz. Baban ve ormandaki diğer hayvanlar el birliği ile ormanı tamir ediyor. Bir süre burada kalmalıyız.”
Leo üzgün bir sesle:
-“Peki, arkadaşlarım ne olacak?”
Annesi:
-“Onları çok özlediğini biliyorum, yakında onları ziyaret edebiliriz. Hem ormanımız eski haline geldiğinde yine eskisi gibi beraber olacaksınız,” demiş.
Leo’nun içi rahatlamış, günlerdir ilk defa kendini mutlu hissetmiş. Bu arada Rori ile çok yakın arkadaş olmuşlar. Okula beraber gidip sonra da oyunlar oynuyorlarmış. Günler hızla geçmiş. Bir gün Leo’nun babası “Artık ormanımıza dönebiliriz,” demiş. Leo; Bobo, Puko ve Lila’yı göreceği için çok heyecanlanmış ama Rori’yi özleyeceği için de üzülmüş. Rori’nin babası sık sık ziyarete geleceklerine söz vermiş. Aynı sözü Leo’nun babası da vermiş. Leo çok mutlu olmuş.
Leo, ormanlarına döndüklerinde gözlerine inanamamış. Her şey yeni ve çok güzelmiş. Babasına sıkıca sarılıp “Ben de büyüyünce senin gibi olacağım, söz!” demiş.Babası gülümseyip “Biliyorum Leo,” demiş. Tam o sırada tanıdık bir ses duymuş. Bu,arkadaşı Lila’ymış. “Seni çok özledik Leo! Bobo ve Puko seni her zamanki yerimizde, gölün kenarında, bekliyorlar.”demiş. Leo koşarak, Lila uçarak göle gitmiş. Ayrı geçirdikleri zamanları birbirlerine uzun uzun anlatmışlar. Birbirlerine sarılıp özlem gidermişler.
Aradan yıllar geçmiş, Leo, hayal ettiği gibi, ormanın kralı olmuş. Bobo, Puko ve Lila ile arkadaşlıkları hiç bitmemiş.Yıllar önce yaşadıkları bu olayı hiç unutmamışlar ve ormanın güvenli olması için gereken her şeyi yapmışlar.Huzurlu ve güvenli ormanlarında hep mutlu yaşamışlar.